Antalyada bicakli saldıri

19 Mayıs Gülşen konseri sonrasında, Doğu garajından eve doğru yola çıktık. Markantalya dan sağa dönüşte, sürekli kornaya basan bir motorcu sağımdan geçmek istedi, önü bu sürede boştu ve ilerlemek yerine sağa döndü, kavşak bitmeden durdu, ben de yanından geçi devam ettim. Sürekli korna çaldığı için yanlış anladığımı düşürek, sağ yanımdan geçmesine izin verdim. Geçerken ön sağ lastiğimi gösteridiği  ve sürekli kornaya bastı. Önümü kesti. Ben de durdum.  Bana yönelmek yerine motorun bagajını açtı, içinden maket bıçağının bıçağını net olarak gördüm. Eli havada arabamıza gelirken soldan gelen trafiğe aldırmadan geçtim. O anda saldırıya uğradığımızı anladım.



 İleride varsağa giden köprüye kadar önüme geçmesini engellemek için sağ ve sol yaparak trafikte ilerledik. Köprü ayrımına gelmeden önüme geçebildi, ben de sol (varsak yönüne) gidecek gibi yapıp sağa (lara yönüne) geçtim. 

Tam atlattığımızı düşünürken alttaki kırmızı ışıkta gene önümüzü kesti. Bu sefer ne arkasındaki arkadaşı ne de bıçak vardı, kapıma gelip açmaya çalıştı, kitlediğim için camıma vurmaya başladı.  O sırada soldan gelen trafiğe aldırmayıp ileri aldım arabayı, gelen araç fren yapınca, bastım gaza. 




Eşime o sürede 155i aramasını söylüyordum, ileride trafik ve ışlıklar olduğu için bir büfenin önünde durup yalvarmaya başladık, polisi arayın. Çocuk bizden 5 bina ileride park etti, oyalanıp bizim olduğumuz tarafa yürümeye başladı. Büfe sahibi arama yaparken ben polisi beklemek yerine gaza bastım.





 Mevlana Caddesinin Burhanettin Onata bağladığı kavşakta u dönüşü yaparak izimizi kaybettirdik. 

Varsak Polis karakoluna şikayetçi olmak için gittik fakat  yetki bölgesinde olmadıkları için şikayetçi olmamıza izin vermediler.



Kadıköyden çıkarılma şiiri

Kadıköy sokaklarında yürüyorum,

Dinliyorum meltemin şarkısını,

Denizin mavisi, güneşin sarısı,

Gözlerimi alamıyorum manzaradan.


Moda Sahili'nde yürüyorum,

Ayaklarım ıslanıyor sularla,

Rüzgar saçlarımı savuruyor,

Ama yüreğimde karanlık bir hüzün var.


Haydarpaşa Garı'ndan geçiyorum,

Tarihin tozlu sayfalarında geziniyorum,

Anılarımda canlanıyor trenler,

Ama şimdi yalnızlık ve karanlıkla dolu.


Bağdat Caddesi'nde yürüyorum adım adım,

Kafeler, mağazalar, yüzlerce insan,

Ama içimdeki karanlık gitmiyor hiçbir zaman.


Kadıköy sokaklarında gezinmek,

Farklı kültürleri keşfetmek demekti,

Hayatın ritmini hissetmek demekti,

Ama şimdi sadece yalnızlık ve karanlık var.


Kadıköy yok, sığınağım yok,

Ama artık senin sıcaklığın yok,

Her anında bir acı barındıran,

En özel yerlerimden birisin sen.